Northwestern Üniversitesi'nden bir mühendis ekibi, kuantum ışınlanma teknolojisinde devrim niteliğinde bir gelişme kaydetti. Araştırmacılar, kuantum bilgilerinin İnternet trafiğini taşıyan fiber optik kablolar üzerinden başarılı bir şekilde iletilmesiyle kuantum iletişim ve klasik İnternet altyapısının birlikte çalışabileceğini ortaya koydu. Bu önemli sonuç, kuantum iletişiminde güvenlik ve hız açısından yeni bir dönemin yaklaştığını müjdeliyor.
Donanımhaber'in Optica dergisinde yayınlanan çalışmadaki raporuna göre, mevcut İnternet altyapısına kuantum iletişimin eklenmesi konusunda heyecan verici bir vizyona sahip. Ekip lideri Prof. Prem Kumar, bu buluşun kuantum ve klasik ağların aynı fiber optik altyapıyı paylaşabildiğini gösterdiğini ve “kuantum iletişimini bir sonraki seviyeye taşımak için kapıyı açtığını” söyledi. dedi.
KUANTUM İŞINLANMA NEDİR?
Kuantum ışınlanması, kuantum dolaşıklığı adı verilen fiziksel bir olguya dayanmaktadır. Dolaşıklık, iki parçacığın birbirlerinden çok uzakta olsalar bile aynı anda birbirini etkileyebilmesi anlamına gelir. Bu yöntemle bir parçacığın kuantum durumu başka bir parçacığa aktarılabiliyor. Ancak burada hiçbir fiziksel parçacık aktarımı gerçekleşmez; Dolanıklık sayesinde bilgi bir noktadan diğerine taşınır.
Bu teknoloji ultra hızlı ve güvenli bir iletişim yöntemi olarak öne çıkıyor. Ancak daha önce pek çok bilim insanı, internet trafiğinin yoğun olduğu kablolar üzerinden bu tür bir iletimin gerçekleşemeyeceğini düşünüyordu.
Araştırma ekibi, klasik internet trafiğinde kuantum parçacıklarının milyonlarca hafif parçacığa müdahale etmesini önlemek için yenilikçi bir çözüm geliştirdi. Araştırmanın ilk yazarı Jordan Thomas, ekibin, ışık saçılma modellerini ve özel filtreler kullanarak İnternet trafiğinin neden olduğu azaltılmış gürültüyü inceleyerek kuantum parçacıkları için daha az yoğun bir dalga boyu belirlediğini söyledi.
30 kilometrelik fiber optik kablo üzerinden yapılan deneylerde hem yüksek hızlı internet trafiği hem de kuantum bilgisi eş zamanlı olarak iletildi. Araştırma ekibi, alıcı uçtaki kuantum bilgisini ölçerek protokolün başarısını doğruladı. Sonuçlar, kuantum bilgisinin yoğun trafik ortamında bile başarılı bir şekilde iletilebileceğini gösterdi.
Araştırmacılar deneylerini daha uzun mesafelerde gerçekleştirmeyi ve yeraltındaki mevcut fiber optik kablolar üzerinde gerçek dünya testleri yapmayı planlıyor. Ayrıca dolaşıklık değişimi gibi daha karmaşık kuantum uygulamaları geliştirmeyi de hedefliyorlar.
Profesör Kumar, kimsenin bunu başarmanın mümkün olabileceğini düşünmediğini söyledi ve ekledi; “Birçok kişi kuantum iletişimi için özel bir altyapının kurulmayacağını düşünüyordu. Ancak dalga boylarını doğru seçersek yeni bir altyapı kurmamıza gerek kalmayacak. Klasik ve kuantum iletişim bir arada var olabilir.”