İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’te Gazze’de savaşı başlatan Hamas saldırıları sırasında sınırdaki Yahudi yerleşim yeri Be’eri’yi korumanın “başarısız” olduğunu itiraf etti.
İsrail ordusu, Hamas’ın Gazze’de savaşı başlatan 7 Ekim saldırısı sırasında bir dizi hata yaptığını itiraf etti.
İsrail ordusu, perşembe günü yayınladığı saldırı sırasındaki başarısızlıklara ilişkin ilk raporunda “yavaş tepki sürelerini” ve “düzensizliği” kabul etti.
7 Ekim 2023’te Gazze sınırından İsrail’e giren Hamas’a bağlı Kassam Tugayları ve diğer Filistinli militanlar, çoğu sivil olmak üzere 1.200 kişiyi öldürmüş, aralarında birçok sivilin de bulunduğu 250’ye yakın kişiyi rehin almıştı.
Hamas, bu yılın başlarında yayınladığı raporunda, 7 Ekim saldırılarını “savunma eylemi” olarak nitelendirmiş, yalnızca askeri mevzilerin hedef alındığını ve sivillerin “kazara” öldürüldüğünü belirtmişti.
Ordunun baş sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari televizyonda yayınlanan bir konuşmasında, “Ordu, Be’eri sakinlerini koruma görevini yerine getiremedi” dedi. “Bu benim için acı verici ve söylemesi zor.”
Çatışma sırasında İsrail ordusuna ait bir tankın bir eve ateş açması, içeride 13 rehinenin ölümüyle ilgili endişelere yol açtı. Ordu, rehinelerin İsrail bombardımanı yerine Hamas militanları tarafından öldürülmüş olabileceği sonucuna vardı, ancak bu sonuca nasıl varıldığı belli değil. Yayınlanan raporda daha fazla soruşturma yapılması çağrısında bulunuldu.
Ordu, Be’eri’deki Yahudi yerleşim yerinin yaklaşık 340 Hamas militanı tarafından istila edildiğini söyledi.
Raporda, müfettişlerin “incelediği bilgilere dayanarak, bildikleri kadarıyla bina içinde hiçbir sivilin tank ateşi nedeniyle yaralanmadığını” tespit ettiği belirtilirken, binanın dışında iki İsrailli sivilin şarapnel isabet ettiği belirtildi.
Ayrıca olay yerindeki komutanların tank saldırısı emrini verirken “profesyonel ve sorumlu kararlar” verdikleri belirtildi. Evin içinden silah sesleri duyulmasının ardından komutanların ortak karar aldığı ve militanların rehineleri öldürüp intihar etmeyi planladıklarını söylediği bildirildi.
İsrail ordusunun gecikmiş müdahalesi
Raporda ayrıca askeri güçlerin müdahalesinde birkaç saatlik gecikme yaşandığı da belirtiliyor. Ordunun öğleden sonraya kadar Be’eri yerleşim yerinin dışında beklediği ve bölge sakinlerinin öldürülmesi üzerine durumun ciddiyetini anlamadığı iddia edildi.
Olayla ilgili olarak “Bu durum son derece ciddidir ve yaşanmaması gerekirdi” denildi.
Rapor, “Be’eri sakinlerinin ve sivil hızlı müdahale ekibi üyelerinin cesaretini” övüyor ve bunların “çatışmanın ilk saatlerinde savunma hattını istikrara kavuşturmada hayati önem taşıdığını” vurguluyor.
İsrail ordusu, soruşturmalarının nadiren cezayla sonuçlandığını söyleyen Filistinliler ve insan hakları gruplarından ağır eleştirilere maruz kaldı.
Kibbutz yetkilileri, “bu tür kayıpların bir daha asla yaşanmaması için” 7 Ekim’deki yaygın başarısızlıklarla ilgili resmi bir devlet soruşturma komisyonu kurulması çağrısında bulundu.
Saldırının ardından subaylar istifa etti
Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısı, İsrail’in 76 yıllık tarihindeki en ölümcül saldırı olarak kabul ediliyor. Saldırı, İsrail ordusunun hazırlıkları, istihbarat değerlendirmeleri ve politikacıların Gazze’ye yönelik politikalarındaki ciddi eksiklikleri ortaya çıkardı.
Ordu, 7 Ekim’deki başarısızlıklarla ilgili çok sayıda soruşturma başlattı ve askeri istihbarat başkanı General Aharon Haliva istifa etti. Diğer birçok komutan özür diledi ve başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlendi. Ancak Başbakan Binyamin Netanyahu, resmi bir devlet soruşturması yapılması yönünde defalarca yapılan çağrıları reddetti.
İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) derhal ateşkes ilan etme kararına rağmen, 7 Ekim Hamas saldırısının ardından Gazze’de sivillere saldırmaya ve katliam yapmaya devam etmesi nedeniyle uluslararası kınamayla karşı karşıya kaldı.
Gazze sağlık yetkililerine göre, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 38 binden fazla Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 84 bin 700 kişi de yaralandı.
Yıkılan Gazze’nin pek çok yerinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hâlâ çok zor.
Güney Afrika’nın açtığı davada İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırımla suçlanıyor.
Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs işgali öncesinde bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurması gerektiğine hükmetti.